Başvuru Formunun Doldurulmasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
AİHM Başvurusu
Bu metin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecine odaklanmakta, hangi şikâyetlerin inceleneceğini ve Başvuru Formunun eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde nasıl doldurulması gerektiğini açıklamaktadır.
AİHM Hangi Şikâyetleri İnceler?
AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve buna ek Protokoller ile güvence altına alınmış temel haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişilerin başvurularını değerlendiren uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, her şikâyeti incelememektedir; yetkisi, Sözleşme'de yer alan ve başvuruların %90'ından fazlasının elendiği "kabuledilebilirlik kriterleri" ile sınırlıdır.
Kabuledilebilirlik Koşulları
Mahkeme başvurunuzu ancak aşağıdaki koşulları taşıması durumunda inceleyebilir:
Şikâyetleriniz, Sözleşme ve Protokollerle güvence altına alınmış bir veya birden fazla temel hakkın ihlaline ilişkin olmalıdır.
Şikâyetleriniz, Sözleşme'ye ve/veya ilgili Protokole taraf olan bir devlete karşı yapılmalıdır. (Protokol onama bilgilerini Mahkeme'nin internet adresinden kontrol ediniz.)
Şikâyetleriniz, bir kamu makamının (yasama, idari makam, mahkeme vb.) sorumluluk alanına giren işlemlere ilişkin olmalıdır. Mahkeme, özel kişi veya kuruluşlara karşı yapılan şikâyetleri değerlendirmez.
Şikâyetleriniz, ilgili devletin Sözleşme'yi veya Protokolü onadığı tarihten sonra gerçekleşen eylem ve olaylara ilişkin olmalıdır.
Temel bir hakkın ihlalinden şahsen ve doğrudan etkilenmiş olmalısınız ("mağdur sıfatı").
Başvurunuza konu şikâyetlerinize çözüm bulunması amacıyla, iç hukuk yollarını tüketmiş olmalısınız. Bu, genellikle en yüksek dereceli yargı organı dahil olmak üzere ulusal mahkemeler önünde şikâyetlerinizi dile getirmiş olmanız ve ulusal mevzuatın usul ve süre kurallarına uygun hareket etmeniz anlamına gelir. Etkili olmayan yolları kullanma zorunluluğu yoktur.
Usulüne uygun ve eksiksiz hazırlanmış başvurunuz, iç hukuktaki en yüksek yetkili yargı organı kararının verildiği tarihten itibaren dört ay içinde Mahkeme'ye sunulmuş olmalıdır. Dört aylık süre, normal olarak kararın tebliğ tarihinden itibaren başlar. Etkili bir hukuk yolu bulunmadığında ise, şikâyete konu olan eylem veya olayın tarihinden itibaren başlar. Süre, ancak İçtüzüğün 47. maddesine uygun eksiksiz bir başvuru gönderildiğinde kesilir ve son gün resmî tatil bile olsa süre sona erer. Başvuru, bu sürenin son gününden önce postaya verilmiş olmalıdır.
Şikâyetleriniz sağlam temellere dayanmalıdır. Olayları açık ve özlü ifade etmeli, iddialarınızı destekleyici belgeler (kararlar, sağlık raporları, tanık ifadeleri vb.) sunarak kanıtlamalısınız.
Şikâyette bulunduğunuz olguların temel bir hakkınıza haksız bir müdahale teşkil ettiğini gösterebilmelisiniz. Mahkeme, bir temyiz/istinaf mahkemesi konumunda değildir; sadece haksız olduğunu düşündüğünüz için bir mahkeme kararı hakkında şikâyette bulunulamaz.
Şikâyetleriniz, Mahkeme veya başka bir uluslararası makam tarafından incelenmemiş olmalıdır.
Ayrıca, Mahkeme; içeriksiz, anlamsız, mükerrer şikâyetleri veya saldırgan dil kullanan başvuruları başvuru hakkının kötüye kullanılması sebebiyle reddedebilir. Şikâyete konu durumun başvurucuyu gerçek ve önemli bir zarara uğratmadığı ve uluslararası düzeyde incelenmesini gerektiren yeni bir ihlal oluşturmadığı durumlarda da başvuru reddedilebilir.
AİHM Başvuru Formunun Doldurulması
Geçerli bir başvuru için yapılması gerekenler Mahkeme İçtüzüğü'nün 47. maddesi ile belirlenmiştir. Başvurunuzun eksik kabul edilmesini önlemek için şu hususlara dikkat edilmelidir:
Genel Kurallar ve Dil
Okunaklı yazın; tercihen bilgisayar kullanın. Elektronik ortamda doldurmak süreci hızlandırır.
Durumunuzla ilgili her bölüm doldurulmalıdır. Eksik başvuru kabul edilmeyebilir.
Sembol veya kısaltmalar kullanılmamalıdır.
Form açık ve öz olmalıdır.
Mahkemenin resmi dilleri İngilizce ve Fransızcadır. İlk aşamalarda, Sözleşmeyi imzalayan devletlerin resmi dillerinden birinde yazışabilirsiniz. Ancak Mahkeme'nin şikâyetlerinizi ilgili devlete bildirmeye karar vermesi halinde, sonraki aşamalarda tüm yazışmalarınızın İngilizce veya Fransızca olması istenecektir.
Başvuru Konusuna İlişkin Bölümler
Başvurunun Konusu kısa ve öz olmalıdır. İkincil konular ve ilgisiz olaylar dahil edilmeden, şikâyetinizle ilgili asli nitelikteki olaylar ve kararlar açıklanmalıdır.
Olaylarınızı, şikâyetlerinizi ve kabuledilebilirlik kriterlerine uygunluğunuzu, Mahkeme'nin konuyu ve kapsamı belirlemesine olanak sağlayacak şekilde, formda bu amaçla ayrılan bölümlerde açıklamanız gerekir. "Bakınız ekli belge" açıklaması ile bu sayfaları boş bırakmak mümkün değildir.
Gerekliyse ek bilgi ve açıklamalar içeren ayrı bir belge Başvuru Formu'na eklenebilir ancak bu ek belge, karar ve belgeler hariç, toplam 20 sayfayı geçmemelidir. Bu ek belge yeni şikâyetlere yer veremez, sadece mevcut şikâyetlerin geliştirilmesi için kullanılabilir.
Kimliğinizin gizli tutulmasını istiyorsanız, bu talebinizi formda belirtmeli ve istisnai nitelikteki bu talebin gerekçesini bildirmelisiniz.
Olayların Anlatımı bölümünde olayları kronolojik olarak, kesin tarihler belirterek ve açık/özlü ifadelerle yazınız. Birden fazla şikâyet varsa, her birini ayrı ayrı açıklayınız.
Olayları ve iddialarınızı destekleyecek bütün belgelerin (kararlar, raporlar, tanık ifadeleri vb.) eksiksiz ve okunaklı birer örneği başvuruya eklenmelidir. Asıllarını değil, yalnızca örneklerini gönderiniz.
Sözleşme ve/veya Protokol İhlallerine Dair Açıklama bölümünde, öne sürülen her şikâyet için Sözleşme veya Protokollerin hangi maddelerinin, nasıl ihlal edildiği açık ve özet olarak belirtilmelidir.
İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi ve Dört Ay Kuralı ile ilgili açıklamalarda, her şikâyet için nihai kararın kesin tarihi, kararı veren mahkemenin adı ve iç hukuktaki dava dosya numarası gibi bilgiler verilmelidir. Nihai kararların birer örneği ile birlikte, Sözleşme kapsamındaki şikâyetlerinizi ulusal yargı önünde dile getirdiğinizi gösteren talep ve dilekçelerinizin örneklerini de eklemelisiniz.
Diğer Uluslararası Makamlar Önündeki Usullere ilişkin Açıklamalar bölümünde, şikâyetlerinizin başka bir uluslararası kurum önünde dile getirilip getirilmediği belirtilmeli, detaylı bilgi ve kararların örnekleri sunulmalıdır.
Başvuruya Ek Belgeler Listesinde, atıf yapılan tüm belgeler tarih sırasına göre düzenlenmeli ve kolay bulunabilmesi için sayfa numaraları belirtilmelidir. Belgeleri zımba, ataç vb. ile tutturmayınız.
Başvurucu ve Temsilci Bilgileri
Gerçek Kişi Başvurucu veya Tüzel Kişi (Kuruluş) Başvurucu için istenen tüm kimlik ve iletişim bilgileri eksiksiz doldurulmalıdır. Birden fazla başvurucu varsa, her biri için ayrı sayfa doldurulmalı ve 10'dan fazla başvurucu olması durumunda tanımlayıcı bilgileri içeren bir tablo gönderilmelidir.
Temsilci belirlenmişse, hem temsilci hem de başvurucu ilgili alanları imzalamalıdır.
Avukat Olmayan Temsilci (aile bireyi, eş vb.) ve Avukat bilgileri eksiksiz doldurulmalıdır. Başvurunun ilk aşamasında avukat zorunlu değildir.
Yetki bölümündeki imzalar mutlaka ıslak (orijinal) olmalıdır. Başvurucu, temsilcisini yetkilendirmek için "Yetki Belgesi" başlıklı bölümü imzalamalıdır. Avukat veya kişi de görevi kabul ettiğini belirten bölümü imzalamalıdır. Form ile birlikte ayrı bir yetki belgesi gönderilmesi gerekmez, ancak zorunlu durumlarda Mahkeme'nin internet sayfasındaki form kullanılmalıdır.
eComms hizmeti, başvurunun Hükümete bildirilmesine karar verilmesi halinde temsilci ile elektronik haberleşme için kullanılır.
Beyan ve İmza
Başvuru Formu, her bir başvurucu veya başvurucunun yetkili temsilcisi ve -varsa- avukatı tarafından ıslak (orijinal) imzayla imzalanmalıdır. Birden fazla başvurucu ve temsilci yoksa, Mahkeme ile yazışmaları yürütecek bir kişi formda mutlaka belirtilmelidir.
HSK SAYFASINDAN BİRE BİR ALINTI "https://www.hsk.gov.tr/Eklentiler/Dosyalar/1b2ff839-d998-4ec7-9420-991ba540732d.pdf "
1
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ
Tarihsel ardalanı
A. 1950'li yıllarda İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi
1. İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya dair Sözleşme, Avrupa Konseyi
tarafından hazırlanmış, 4 Kasım 1950 tarihinde Roma'da imzaya açılmış ve 3 Eylül
1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme'yi hazırlayanlar, 1948 tarihli İnsan
Hakları Evrensel Bildirisini başlangıç noktası alarak, insan haklarını ve temel
özgürlükleri korumak ve daha ileriye götürmek suretiyle, Avrupa Konseyinin
amaçlarının gerçekleştirilmesini istemişlerdir. Sözleşme, Evrensel Bildiride yer alan
bazı hakların kolektif bir biçimde uygulanması için ilk adımları atmıştır.
2. Sözleşme, kişisel ve siyasal hakları düzenlemenin yanı sıra, Sözleşmeci Devletler
tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak için bir
mekanizma kurmuştur. İlk yıllarda bu görev, şu üç organa verilmişti: İnsan
Hakları Avrupa Komisyonu (kuruluşu 1954), İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi
(kuruluşu 1959) ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi. Bakanlar Komitesi, üye
Devletlerin Dışişleri Bakanlarından veya onların temsilcilerinden oluşuyordu.
3. Sözleşme'nin ilk halinde bir Sözleşmeci Devlet aleyhine şikayet, ya diğer
Sözleşmeci Devletler tarafından veya bireysel başvurucular (bireyler, birey
toplulukları veya hükümet dışı örgütler) tarafından yapılabilirdi. Ancak bireysel
başvuru hakkının tanınması ihtiyari idi; bu nedenle, sadece bireysel başvuru
hakkını tanımış Devletler aleyhine bu hak kullanılabilirdi. Daha sonra Sözleşme'de
değişikler yapan 11. Protokol, bu hakkın tanınmasını zorunlu hale getirmiştir (bk.
aşağıda parag. 6).
Komisyon, şikayetleri bir ön incelemeye tabi tutarak, bunların kabuledilebilir olup
olmadığını belirlerdi. Bir başvurunun kabuledilebilir bulunması halinde, Komisyon
taraflar arasında dostane çözüme varılması için çaba gösterirdi. Bir çözüme
ulaşılamayacak olursa, Komisyon maddi olayları ortaya koyan ve davanın esası
hakkında görüşünü ifade eden bir rapor hazırlardı. Bu rapor Bakanlar Komitesine
gönderilirdi.
4. Davalı Devletin Mahkeme'nin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiş olması halinde,
Komisyon ve/veya ilgili Sözleşmeci Devlet, raporun Bakanlar Komitesine
gönderildiği tarihten itibaren üç ay içinde davayı, nihai ve bağlayıcı bir karar
vermesi için Mahkeme'nin önüne getirebilirdi. Bireyler, davalarını Mahkeme'nin
önüne getirme hakkına sahip değildi.
Bir davanın Mahkeme'nin önüne getirilmemiş olması halinde, Bakanlar Komitesi
Sözleşme'nin ihlal edilip edilmediğine karar verir ve uygun görürse mağdura “adil
karşılık” ödenmesine hükmederdi. Bakanlar Komitesi ayrıca, Mahkeme'nin
sonkararlarının yerine getirilmesini izlemekle görevliydi.
B. Sonraki gelişmeler
5. Sözleşme'nin yürürlüğe girmesinden bu yana, on dört tane Protokol kabul
edilmiştir. Bu Protokollerden 1, 4, 6, 7, 12 ve 13. numaralı olanları, Sözleşme'yle
güvence altına alınmış haklara ve özgürlüklere yeni haklar ve özgürlükler eklemiş;
2 numaralı Protokol Mahkeme'ye istişari mütalaa verme yetkisi tanımış; 9
numaralı Protokol ise, bu Protokolü onaylamış Devletlere karşı, tarama kurulunun
kabulü halinde bireylere davalarını Mahkeme önüne getirme imkanı vermiştir. 11.
Protokol ise koruma mekanizmasını yeniden yapılandırmıştır (bk. aşağıda). Diğer
Protokoller Sözleşme organlarının yapısı ve izledikleri usule ilgili değişiklikler
getirmişlerdir.
2
6. 1980 yılından bu yana Sözleşme organları önüne getirilen dava sayısındaki sürekli
artış, davaların uzunluğunu kabul edilebilir sınırlar içinde tutmayı giderek
güçleştirmiştir. 1990'lı yıllardan itibaren yeni Sözlemci Devletlerin katılımıyla bu
problem daha da ağırlaştırmıştır. 1981 yılında 404 olan Komisyon'un kaydettiği
yıllık başvuru sayısı, 1997 yılında 4,750'ye çıkmıştır. Aynı yıl, kaydedilmeyen veya
geçici dosya açılan başvuruların sayısı 12,000'e yükselmiştir. Mahkeme
kararlarındaki sayının 1981 yılında 7'den 1997 yılında 119'a yükselmesi, aynı
sorununun burada da bulunduğunu göstermiştir.
Artan iş yükü nedeniyle Sözleşme'nin denetim mekanizmasında reform yapılması
gereği üzerine uzun bir tartışma başlamış, bu tartışma 11. Protokolün kabulüyle
sonuçlanmıştır. Bu Protokolle, yargılama süresini kısaltmak için yapıyı
sadeleştirmenin yanında, başvuruyu tamamıyla zorunlu kılmak ve Bakanlar
Komitesinin yargısal rolünü kaldırmak suretiyle, sistemin yargısal karakterini
güçlendirmeyi hedeflenmiştir.
1 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe giren 11. Protokol, yarı zamanlı çalışan
Mahkeme ve Komisyon'un yerine, tam zamanlı çalışan tek bir Mahkeme'yi
getirmiştir. Geçici bir süre için (31 Ekim 1999'a kadar) Komisyon daha önce
kabuledilebilir bulduğu davaları görmeye devam etmiştir.
7. Mahkeme'nin iş yükü, 11. Protokol yürürlüğe girdikten sonraki üç yılda benzeri
görülmemiş bir şekilde artmıştır. 1998'de 5,979 kaydedilmiş başvuru sayısı,
2001'de yüzde 130 artışla 13,858'e çıkmıştır. Mahkeme'nin giderek artan sayıdaki
davayla baş edebilme kapasitesi konusundaki kaygılar, ek mali kaynak talep
edilmesine ve bir reformun daha gerekli bulunduğu şeklinde görüşlerin ileri
sürülmesine yol açmıştır.
3 ve 4 Kasım 2000 tarihlerinde Sözleşme'nin imzalanmasının 50. yılı dolayısıyla
Roma'da toplanan İnsan Haklarıyla ilgili Bakanlar Konferansı, sistemde reform
yapılmasıyla ilgili bir süreci başlatmıştır. Bakanlar Temsilcileri, “Avrupa için İnsan
Hakları Mahkemesi” hakkında Bakanlar Bildirisinin Kasım 2002'deki izleme
toplantısında, İnsan Hakları Daimi Komitesinin hiç geciktirilmeden uygulanabilecek
ve Sözleşme'de muhtemel değişiklikler içerecek tedbirleri kapsayan somut ve
sağlam öneriler hazırlaması için dayanabileceği hükümleri yayınlamıştır.
Mahkeme Teşkilatı
1. 11. Protokolle değişik Sözleşme'ye göre kurulmuş olan İnsan Hakları Avrupa
Mahkemesi, Sözleşmeci Devlet sayısına eşit sayıda yargıçtan oluşmaktadır. Aynı
milliyetten yargıç sayısı konusunda bir kısıtlama yoktur. Yargıçlar, Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi tarafından altı yıllık bir süre için seçilirler. Yargıçların
yarısının her üç yılda görev sürelerinin yenilenmesini sağlamak için, birinci
seçimde seçilmiş yargıçların görev süreleri üç yıl sonra dolmuştur.
Yargıçlar Mahkeme'de kendi şahsi sıfatlarıyla görev yaparlar; her hangi bir Devleti
temsil etmezler. Yargıçlar, bağımsızlık ve tarafsızlıkla veya tam zamanlı çalışma
esasının gerekleriyle bağdaşmayan bir faaliyette bulunamazlar. Yargıçların görev
süreleri yetmiş yaşına geldiklerinde sona erer.
Mahkeme Genel Kurulu üç yıllık bir süre için Başkanı, iki Başkan Yardımcısını ve
diğer iki bölüm Başkanını seçer.
2. Mahkeme İçtüzüğüne göre Mahkeme beş Bölüme ayrılmaktadır. Bu Bölümler
coğrafi ve cinsiyet açısından dengeli olarak ve Sözleşmeci Devletlerin değişik
hukuk sistemlerini dikkate alarak, üç yıl için oluşturulur. Mahkeme'nin iki Başkan
3
Yardımcısı, iki Bölüme başkanlık ederler; diğer iki Bölüm de Bölüm Başkanları
başkanlık eder. Bölüm Başkanlarına, Bölümler tarafından seçilen Bölüm Başkan
Yardımcıları yardım eder ve gerektiği taktirde Bölüm Başkanlarının yerine görev
yaparlar.
3. Her Bölümde on iki aylık dönemler için üçer yargıçlı Komiteler kurulur.
4. Bölüm içinde her bir dava için, rotasyon usulüyle yedi yargıçlı Daireler oluşturulur;
Bölüm Başkanı ve ilgili Devlet bakımından seçilmiş yargıç bu Dairede yer alır. İlgili
Devlet bakımından seçilmiş yargıç Bölüm üyesi değilse, bu yargıç re'sen bu
Dairede yer alır. Bir dava için kurulan Dairenin asıl üyesi olmayan Bölüm üyesi
yargıçlar, o dava için yedek üye olarak görev yaparlar.
5. Mahkeme'nin Büyük Dairesi on yedi yargıçtan oluşur; Mahkeme Başkanı, Başkan
Yardımcıları ve Bölüm Başkanları Büyük Dairede re'sen yer alırlar.
USUL
Usule ilişkin temel bilgiler
1. Genel olarak
1. Bir Sözleşmeci Devlet (Devlet başvurusu) veya Sözleşme'nin ihlalinden dolayı
mağdur olduğunu iddia eden bir birey (bireysel başvuru) Sözleşme'deki haklarının
bir Sözleşmeci Devlet tarafından ihlal edildiği ileri sürerek, Strasbourg'daki
Mahkeme'ye doğrudan başvuruda bulunabilir. Bireysel başvuru yapmak için,
başvurucular için hazırlanmış bir kılavuz ve form Yazı İşleri Müdürlüğünden elde
edilebilir.
2. İnsan Hakları Mahkemesi önündeki yargılama usulü çelişmeli ve alenidir. Duruşma
çok az sayıdaki davada yapılmaktadır; duruşmalar, istisnai hallerin bulunması
nedeniyle Daire/Büyük Daire tarafından aksine karar verilmedikçe, alenidir.
Taraflarca Mahkeme Yazı İşlerindeki dosyaya girmesi için gönderilen dilekçeler
(memorials) ve diğer belgeler, kural olarak herkese açıktır.
3. Bireysel başvurucular kendi davalarını kendileri savunabilirler; fakat hukuki temsil
tavsiye edilir ve aslında genellikle bir başvurunun davalı Devlete iletilmesinden
sonra başvurucunun temsil edilmesi istenmektedir. Avrupa Konseyi, yeterli imkanı
bulunmayan başvurucular için bir adli yardım mekanizması kurmuştur.
4. Mahkeme'nin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca'dır; fakat başvurucular Sözleşmeci
Devletlerin resmi dillerinden biriyle başvuru yapabilirler. Başvurunun
kabuledilebilir bulunmasından sonra, Daire/Büyük Daire Başkanı başvurudaki dilin
kullanılmasının devamına izin vermedikçe, Mahkeme'nin resmi dillerinden biri
kullanılır.
2. Kabuledilebilirlik hakkındaki usul
5. Her başvuru bir Bölüme gönderilir; Bölüm Başkanı bir raportör tayin eder.
Başvurunun ön incelemesi yapıldıktan sonra, raportör bu başvurunun üç yargıçlı
bir Komite tarafından mı, yoksa bir Daire tarafından mı ele alınacağına karar verir.
6. Bir Komite oybirliğiyle, başvurunun kabuledilebilir olmadığına veya daha fazla
incelemeyi gerektirmemesi halinde başvurunun düşürülmesine karar verebilir.
7. Komiteler tarafından kabuledilmez bulunmayan veya raportör tarafından doğrudan
bir Daire önüne getirilen bireysel başvurular ile Devlet başvuruları, Daire
tarafından görülür. Daire, başvurunun kabuledilebilirliği ve esası hakkında ayrı ayrı
veya gerekirse birlikte karar verir.
8. Dairenin görmekte olduğu bir davada Sözleşme'nin yorumlanmasını gerektiren
ciddi bir sorun ortaya çıkarsa veya mevcut içtihatlardan uzaklaşma tehlikesi varsa,
davanın tarafları Dairenin bu konudaki niyetini kendilerine bildirmesinden itibaren
bir ay içinde itiraz etmezlerse, Daire bu davada yargılama yetkisini her zaman
4
Büyük Daire lehine bırakabilir. Yetkinin bırakılmasından sonra izlenecek usul,
aşağıda Daire için gösterilen usulle aynıdır.
9. Yargılamanın ilk aşaması genellikle yazılıdır; fakat Daire bir duruşma yapılmasına
da karar verebilir; bu durumda esasa ilişkin sorunlar da ele alınır.
10.Çoğunluk oyuyla alınabilen kabuledilebilirlik kararlarında gerekçe yer alır ve
kamuya açıklanır.
3. Esas hakkındaki usul
11. Daire bir başvuruyu kabul etmeye karar verdikten sonra, tarafları daha fazla delil
sunmaya veya başvurucunun “adil karşılık” taleplerini de içeren yazılı görüşlerini
vermeye davet edebilir. Kabuledilebilirlik aşamasında bir duruşma yapılmamış ise,
davanın esası hakkında bir duruşma yapılmasına karar verebilir.
12. Daire Başkanı, adaletin gereği gibi işleyebilmesi için, davaya taraf olmayan bir
Sözleşmeci Devletin veya başvurucunun dışında ilgili her hangi bir kimseyi yazılı
görüşlerini sunmaya ve istisnai hallerde duruşmada açıklamada bulunmaya davet
edebilir veya buna izin verebilir. Vatandaşı başvurucu olan bir Sözleşmeci Devlet,
davaya katılma hakkına sahiptir.
13. Esasa ilişkin muhakeme sırasında, dostane çözüme ulaşılmasını sağlamak
amacıyla Yazı İşleri Müdürlüğü vasıtasıyla görüşmeler yapılabilir. Dostane çözüm
görüşmeleri gizlidir.
4. Sonkararlar
14. Daireler çoğunluk oyuyla karar verir. Davanın görülmesine katılan bir yargıç, aynı
yönde farklı görüşünü veya muhalif oy görüşünü veya muhalefet içeren bir
beyanını, ayrı bir görüş olarak sonkarara ekleme hakkına sahiptir.
15.Bir davada Sözleşme'nin veya Protokollerin yorumlanmasını veya uygulanması
etkileyen ciddi bir sorun veya genel nitelikte önemli bir mesele ortaya çıkması
halinde, taraflardan biri, Dairenin sonkararını verdiği tarihten itibaren üç ay içinde
davanın Büyük Daire önüne getirilmesi talep edebilir. Bu talepler, Büyük Daire
içindeki beş yargıçlı kurul tarafından incelenir; bu kurul Mahkeme Başkanı, sonrarı
veren Dairenin Başkanı dışında Bölüm Başkanları ve söz konusu Dairenin üyesi
olmayan yargıçlar arasından rotasyonla seçilen bir diğer yargıç tarafından oluşur.
16.Bir Dairenin sonkararı, üç ayın dolması üzerine veya tarafların davayı Büyük Daire
önüne götürme yönünde talepleri olmadığını beyan etmeleri durumunda veya
davanın Büyük Daire önüne götürülmesi talebini reddeden kurul kararından sonra
kesinleşir.
17.Kurulun talebi kabul etmesi halinde, Büyük Daire kararını bir sonkarar şeklinde
verir. Büyük Daire çoğunluk oyuyla karar verir; Büyük Dairenin sonkararları
kesindir.
18.Kesinleşmiş bütün sonkararlar ilgili davalı Devleti bağlar.
19.Sonkararların yerine getirilmesini gözetme görevi, Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesine aittir. Bakanlar Komitesi, hakkında Sözleşme'nin ihlal edildiğine karar
verilen Devletin, Mahkeme'nin sonkararıyla doğan özel veya genel
yükümlülüklerine uygunluk sağlamak için yeterli giderim tedbirleri alıp almadığını
denetler.
5. İstişari Mütalaalar
20. Mahkeme, Bakanlar Komitesinin talebi üzerine, Sözleşme'nin veya Protokollerin
yorumlanmasıyla ilgili hukuki meseleler hakkında istişari mütalaalar verir.
Bakanlar Komitesi çoğunluk oyuyla, istişari mütalaa alınması konusunda karar
verir.
5
21. İstişari mütalaalar Büyük Daire tarafından verilir ve çoğunluk oyuyla kabul edilir.
Her yargıç istişari mütalaa ayrı oy görüşünü veya muhalif bir beyanını ekleyebilir.
İCRA
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesini onaylayan Sözleşmeci Devletler, bu Sözleşme'nin
Birinci Bölümünde tanımlanan hak ve özgürlükleri, kendi egemenlik alanı içinde bulunan
herkes için güvence altına almayı üstlenmişler ve bu nedenle taraf oldukları davalarda
Mahkeme'nin sonkararlarına uymayı taahhüt etmişlerdir (Sözleşme md.46(1)).
Sözleşme'nin 46(2). fıkrası gereğince, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin sonra
kararlarının yerine getirilmesini gözetme görevi Bakanlar Komitesine aittir.
Mahkeme'nin nihai kararı Bakanlar Komitesine gönderildikten sonra, Komite davalı
Devleti, hükmedilen adil karşılık (tazminat ve/veya ücretler ve masraflar) miktarını
ödemek için yaptığı işlemler ile ayrıca sonkararın gereği olarak Devletin hukuki
yükümlülüğünü yerine getirmek için gerekli bireysel veya genel tedbirler hakkında
kendisine bilgi vermeye davet eder. Komiteye bu görevini yerine getirirken kendi
sekreteryasının yanında, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği içinde özel bir bölüm olan
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Sonkaralarını İcra Bölümü de yardım eder.
YAZI İŞLERİ
Yazı İşlerinin Rolü
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 25. maddesi şöyledir: “Mahkeme'de, çalışması ve
teşkilatı Mahkeme İçtüzüğünde gösterilen bir Yazı İşleri Müdürlüğü bulunur. Mahkeme'ye
Yazı İşlerinde görevli hukuk sekreterleri yardımcı olurlar.”
Yazı İşlerinin görevi, Mahkeme'ye yargısal işlevini yerine getirirken hukuki ve idari destek
sunmaktır. Bu nedenle yazı işleri hukukçulardan, idari ve teknik personelden ve
çevirmenlerden oluşur. Yazı İşlerinde halen 500 kadar kişi çalışmaktadır; bunlardan 205
tanesi hukukçu, 295 tanesi diğer destek personelidir. Yazı İşleri personeli, Mahkeme'nin
içinde yer aldığı organizasyon olan Avrupa Konseyi mensubu görevliler olup, Avrupa
Konseyi Personel Yönetmeliğine tabidirler. Yazı İşleri personelinin yaklaşık yarısı, süresiz
sözleşmelerle çalışmaktadırlar ve kariyerlerini Yazı İşlerinde veya Avrupa Konseyinin
diğer kısımlarında sürdürmeleri umulmaktadır. Bu personel, açılan yarışma sınavları
sonucu işe alınmaktadırlar. Yazı İşlerinin bütün mensupları, bağımsız ve tarafsız olmaları
konusunda katı şartlara uymak zorundadırlar.
Yazı İşlerinin başı, Mahkeme Başkanının otoritesi altında Yazı İşleri Müdürüdür. Yazı İşleri
Müdürü Mahkeme Genel Kurulu tarafından seçilir (Sözleşme, md. 26(e)). Kendisine, yine
Genel Kurul tarafından seçilen bir veya daha fazla Yazı İşleri Müdür Yardımcısı yardım
eder. Mahkeme'nin her bir yargısal Bölümüne de Bölüm Yazı İşleri Müdürleri ve Bölüm
Yazı İşleri Müdür Yardımcıları yardım eder.
Yazı İşlerinin başlıca görevi, bireyler tarafından Mahkeme'ye yapılan başvuruları işlemden
geçirmek ve hüküm verilebilmesi için hazırlamaktır. Hukuk sekreterleri olarak da bilinen
Yazı İşleri hukukçuları, davaları işleyen 20 üniteye dağılmış olup, kendilerine idari
görevliler yardımcı olur. Bu hukukçular dava dosyalarını ve yargıçlar için analitik notlar
hazırlar. Hukukçular ayrıca usul konusunda taraflarla haberleşirler. Hukukçular dava
hakkında bizzat karar veremezler. Davalar, bilinen dil ve ilgili hukuk sistemi esasına göre
değişik ünitelere gönderilir. Mahkeme için Yazı İşleri tarafından belgeler, Mahkeme'nin iki
resmi dilinden birinde (İngilizce ve Fransızca) hazırlanır.
6
Yazı İşlerinde dava-işleme ünitelerinin yanında, şu konularda faaliyette bulunan üniteler
de vardır: bilgi teknolojisi; içtihat bilgisi ve yayınlar; araştırma ve kütüphane; basın ve
yayın işleri; ve iç yönetim. Yazı İşlerinde ayrıca, mektupları, dosyaları ve arşivleri tutan
bir merkez bürosu vardır. Bunun yanında Yazı İşlerinde başlıca görevi Mahkeme'nin
verdiği sonkararları diğer resmi dile çevirmek olan iki dil ünitesi bulunmaktadır.
BÜTÇE
Mahkeme'nin bütçesi
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 50. maddesine göre İnsan Hakları Avrupa
Mahkemesi'nin giderleri Avrupa Konseyi tarafından karşılanır. Mevcut düzenlemelere göre
Mahkeme'nin ayrı bir bütçesi yoktur; Mahkeme'nin bütçesi, Avrupa Konseyi'nin genel
bütçesinin bir kısmını oluşturur. Bu durumda Mahkeme'nin bütçesi de, Avrupa Konseyi
bütçesini bir bütün olarak inceleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin onayına tabidir.
Avrupa Konseyi ise, 46 üye Devletin katkılarıyla finanse edilmektedir. Devletlerin
katkıları, nüfus ve gayri safi milli hasıla dikkate alınarak belirlenmektedir.
Mahkeme'nin 2005 yılı bütçesi 41,739,000 Eurodur. Buna yargıçların istihkakları,
personel aylıkları ve işletme giderleri (bilgi teknolojisi, resmi seyahatler, yazılı ve sözlü
çeviriler, yayınlar, temsil giderleri, adli yardım, olgu bulgulama işleri, vs.) girmektedir.
Bina ve alt yapı (telefon, kablo hattı, vs.) ile ilgili giderler dahil değildir.
Sisteme giren dava sayısındaki sürekli artış karşısında, Mahkeme'nin kaynaklarını
güçlendirmek için üç yıllık (2003-2005) özel bir program kabul edilmiştir.
Yazı İşlerinin bir Bütçe ve Finans Bürosu bulunmaktadır; bu büro, Yazı İşleri Müdür
Yardımcısının otoritesi altında, Mahkeme'nin bütçesinin günlük olarak işletmektedir. "
Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır uzman desteği alın.
iletişim adresleri
Adres
Strazburg Cad. 5/10 Çankaya/ANKARA
Konum
https://goo.gl/maps/VLvQ529qDaYiQFXN6
telefon
Av. Ömer YILMAZ:+905466805484
Av. Ali AKDAĞ +905366023989
Whatshap
+905366023989